Mete Tunçay ve kitapları... |
Hulusi Dosdoğru, Kemal Tahir’in ölümüne
yakın gazeteci Mehmet Barlas’ın evinde bir araya gelen bir grup insanın arasında Mete
Tunçay’ın da bulunduğunu ve burada (Son Yemek’te) Tahir’e ihanet edildiğini şu
satırlarla anlatıyor:
“Meğer Mete Tunçay, Kemal Tahir’in ötedenberi arkasından veriştirenlerden biriymiş... Hazreti İsa Havarilerinden birinin [Bu zatın adı Yahuda İskariyot’tu] kendisini yarın gün batmadan önce ele vereceğini (Son Yemek)te açıklamıştır. Arkadaşımız da [Son Taam’da öyle yapmıştır]... Sofrada Kemal Tahir’le tanışır tanışmaz birden saldırıya geçen ve onu tarihi değiştirmekle suçlayan Mete Tunçay... hasta bir yazara karşı hiçbir nezaket kuralına girmeyecek biçimde, ‘sizin eserlerinizi toplatmak lazım’ yollu suçlamalara kalkışmış.” (s. 411-419)
Mete Tunçay önce 6 madde sıralıyor. Kısaca
özetlemek gerekirse:
1. İnsanların arkasından değil yüzüne
konuşmayı sevdiğini aktarıyor.
2. Kendisinin Yahuda İskariyot olması
için Kemal Tahir’in Hz. İsa’ya benzetilmesi gerekeceğini de, bunun da yanlış
olduğunu söylüyor. Nitekim Dostoyevski ya da Sokrates’e benzetmenin de uygun
olmayacağını düşünüyor. Ayrıca kendisinin de “Kemal Tahirci” olmadığını vurguluyor.
3. Kemal Tahir’le ilk kez o yemekte
tanışmadıklarını anlatıyor. Hatta ilk tanışmaları esnasında “Falancanın
Entelicans Servis ajanı olduğunu biliyor musun?” diye sormuş, tek kanıtı da “Rahip Frew’la temastaymış” şeklinde olmuş. Tunçay, Kemal Tahir tarzı yakıştırmaların
böyle ucuz olduğunu dile getiriyor burada.
4. “Kemal Tahir’e saldırmadım, ona
karşı sol düşünceyi savundum” diyor.
5. Tunçay, son yemeği olduğunu
bilmiyormuş Kemal Tahir’in. Gayet sağlıklı bir biçimde nutuklar atıp, rakısını
içiyor ve yemeğini yiyormuş. Cenazede yakınlarına, “Son yemeği olduğunu
bilseydim, onu övücü konuşmalar yapardım” diye yakınmış.
6. Kemal Tahir’in “abartmacı üslubu”na
ayak uydurmak için “sizin eserlerinizi toplatmak isterdim” demiş. Gerekçesi şöyle:
“Tarihsel gerçeklerin içyüzünü ancak birkaç yüz kişi ciddi kaynaklardan
araştırabilecekken, onun büyük bir sorumsuzlukla, sahici kişilere asla
kendilerinin olamayacak görüşler yakıştırması ve bu efsaneyi işin doğrusu
böyledir diye geniş yığınlara yaymasıdır.” Kara Kemal’i örnek vermiş. Her ne
kadar daha sonra bazı tarihçiler tashih etse de, kuyuya taşın çoktan atıldığını
söylemiş.
Nihayet yazının sonunda Kemal Tahir
romanları hakkında önemli bir not
düşüyor Mete Tunçay:
“Kemal Tahir, tekniği bakımından usta bir romancıydı. Bizde ender bir şey: okurdu da. Daha ender rastlanan bir erdemi vardı: düşünür ve oldum olası kör değneğini beller gibi benimsemiş bazı basmakalıp görüşlere karşı çıkardı. Fakat, onun lehine söylenebilecek şeyler bununla bitiyor. O kadar çok şeyi aklında geçirmişti ki, bunlardan bazılarının doğru olmaması imkânsızdı. Ancak, başkaldıra başkaldıra, başlangıçta başkaldırdıklarının tam yanına kadar gelmişti. Çıkışında bir hayli haklı olduğu sezgilerini, fantezi paradokslar yapa yapa, haklı olmaktan büsbütün çıkacağı noktalara kadar getirirdi. (Mantıkta reductio ad absurdum, yani ‘saçmaya indirgeme’ dedikleri yöntemi, o kendisinin hemen bütün düşüncelerine uygulamıştı.)”
Kemal Tahir'in romanları hala tartışmaya açık elbette... |
"21 Nisan 1973'te, gazeteci Mehmet Barlas'ın evinde bir akşam yemeği yenildi. İsmail Cem, Ali Sirmen, Prof. Mete Tunçay, Dr. Afşin Germen gibi isimlerin de katıldığı yemekte Tahir ile Mete Tunçay arasında sert tartışmalar çıktı. Bir süre önce kanser nedeniyle sol akciğeri alınmış olan ve her türlü stresten uzak kalması gereken Tahir, bir müddet sonra fenalaştı. Eşi Semiha Demir'le yemeği terk eden ünlü yazar evine ulaştığında, kendi katına çıkamadan giriş katındaki komşularına sığındı. Doktor gelene kadar Tahir, eşinin dizlerinde öldü."
Halit Refiğ meğer Metin Erksan’la birlikte yemekten
bir gün önce Kemal Tahir’i ziyarete gitmiş ve yemeğe katılması konusunda
yanlışlıkla ikna etmiş. Bu sebeple de vicdanen hep acı duymuş. 2003'te konu, yazar Cahit Tanyol'un iddialarda bulunmasıyla yeniden gündeme geldiğinde ise Mehmet Barlas bir açıklama yapmış nihayet:
“Evet, Kemal Tahir, Mete Tunçay ile tartıştı; ama ölüm sebebi bu tartışma değil. Kemal Tahir, ölmeden önce bizim evdeydi. Mete Tunçay ile tartıştı; ama bu tartışma bir adamı öldürecek türden değildi. Zaten Kemal Tahir her gece tartışan bir insandı. Kemal Tahir’in ölüm sebebi kalp krizi değil, kanserdi. Ölümünden 5 yıl önce de kanser sebebiyle ameliyat olmuştu."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder