Aslında
sahne için tasarlanmış bir kurguyu, sinemada seyretmek, Cem Yılmaz’ın
gösterilerini sinemaya taşımasına benziyor. Ama gene de, benim gibi sahneyi pek
sevmiyor, her karakterin bir şarkısı (hikâyesi) olması hoşunuza gidiyor, müziğin
duyguları daha çok harekete geçirdiğini düşünüyorsanız, müzikal-filmler
şahanedir. Hele normalde aklınızda kalmayacak bir diyalogun şarkı hâline
dönüşerek zihninizde dolaşıp durduğunu düşünün. Anadolu’daki ağıtlar ya da Hint
filmlerindeki danslar da aslında benzer şekilde “hikâyeler”in performansa,
şarkıya, şiire dökülmüş hâlleri neticede…
Aşağıda hoşuma
giden birkaç güzel müzikal-filmden sahneler var…