Vaka-yı Şerriye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vaka-yı Şerriye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Nisan 27, 2014

Bir bozgunun hikâyesi


Vakvak Ağacı: Ağaçlara asılan Yeniçeri kafaları.

1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kapatılması, II. Mahmud devrinin en önemli meselelerinden. Devlete yakın tarihçiler, “vaka-yı hayriye” diye adlandırırken, muhalif kesimler, bilhassa Bektaşî geleneğinin temsilcileri “vaka-yı şerriye” olarak görür. Cemil Meriç, Osmanlı’yı tarif ederken, üçlü bir sacayağından bahseder: Saray, Ulema ve Yeniçeri. Bugün, “checks and balances” denilen “iktidarı sınırlandırma, kontrol etme” anlamındaki yapı, bu üçlü sacayağının unsurlarının birbirini sürekli denetlemesiyle varoluyordu. Zaten II. Mahmud’un ocağı kapatırken en büyük gerekçelerinden birisi de, Yeniçerilerin reformlara engel olmasıydı. Meriç’e göre Yeniçeri İlgası, “Devlet-i Âliyye’nin intiharıdır”.