Ahmet Hamdi Tanpınar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ahmet Hamdi Tanpınar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ağustos 27, 2014

Modern edebiyat, Pamuk, Tanpınar ve ‘cemaat’



Baba-Oğul gibidirler halbuki...
Orhan Pamuk, 1994 yılının Eylül ayında, Ahmet Hamdi Tanpınar hakkında konuşmaya çağrılır. O konuşmanın başlığı şöyle: “Ahmet Hamdi Tanpınar ve Türk Modernizmi”. Edebiyatta “modern” olmanın belirli koşulları var elbette. Bunların başında bulunulan “cemaat”ten kaçmak geliyor. Toplumu, olabildiğince garipseyerek, içindeyken bile dışından incelemek de deniyor buna. Tabi bunu abartmadıkça: Rivayet odur ki, Dostoyevski çağdaşı Turgenyev’e bir teleskop gönderir ve “halkına bununla bakarsın” der. Pamuk’un edebiyat adına hayli örnek aldığı Tanpınar’ı bu konuşmadaki kadar eleştirdiğine hiç rastlamamıştım daha önce. Eleştiri noktalarından birisi de “cemaat” meselesi.

Haziran 02, 2014

Huzur’un kıyısından: Yaşar

Muzip de bir adamdı rahmetli...
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanında Yaşar isimli bir karakter var. Nuran’ın dayısı Tevfik Bey’in oğlu. Tanpınar bu baba oğulu şöyle tasvir ediyor: “Tevfik Bey büyük bir hüsnüniyetle işe başlayıp küçük zevk düşkünlüğünde çehresini tamamlayan Tanzimat’tı. (...) Yaşar Bey daha ziyade İkinci Meşrutiyet’ti, onun huzursuzlukları ile doluydu.” Yaşar, Avrupa’da gezip tozmuş, bir yığın ‘züppece’ maceraya atılmış, sonunda dönüp babasının konağında vakit öldüren bir mirasyediye dönüşmüş, Tanzimat romanında sıkça karşımıza çıkan bir tip. Tanpınar, bu tipe ufak bir derinlik ekliyor: Hastalık hastası...

Mayıs 07, 2014

Yazmak için yazmak



1950’lerde, ABD’de, Osmanlı tarihçiliğine başlayan Kemal H. Karpat, ilginç bir figür. Geçtiğimiz günlerde, Gabriel Garcia Marquez’in ölümü vesilesiyle, daha önce Selim İleri ile yürüttüğü “milli roman” tartışmasını yeniden ele aldı. Ama yazıda çok daha ilginç bir hikâye vardı, umarım gözünüzden kaçmamıştır...